Bir ilişki, iki veya daha fazla insan arasındaki olumlu veya olumsuz olabilecek herhangi bir bağlantıdır. Hepimiz büyük bir ilişkiler ağının içerisinde/merkezindeyiz; aile, arkadaşlar, tanıdıklar, öğretmenler, ortaklar ve diğer her türlü insanla bir arada yaşıyoruz ve farklı ilişkilenme şekilleri deneyimliyoruz veya geliştiriyoruz . “Bir ilişki içinde olmak” ifadesi, genellikle romantik ilişkilere karşılık gelse de, bir kişinin başkaları ile sahip olduğu çeşitli çağrışımlara atıfta bulunabilir.
“Bir ilişki içinde olmak her zaman fiziksel yakınlık, duygusal bağlılık ve/veya bağlılığın söz konusu olduğu anlamına gelmez. İnsanlar, benzersiz özelliklere sahip birçok farklı ilişki türünü deneyimliyor olabilirler.”
İlişki nedir?
İlişkiler ile ilgili birçok tanım olsa da, en basit hali ile ilişki; iki veya daha fazla insanın, grubun, ülkenin vb. birbirleriyle konuşma, onlara karşı yönelme ve birbirleriyle anlaşma şeklinde tanımlanabilir. Karşılıklı bir iletişimi ve karşılıklı bir anlayışı beraberinde getiren bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlişkilenmeleri, hayatımızın birçok alanında, birçok biçiminde deneyimliyoruz veya deneyimleyeceğizdir. Kişilerarası ilişkilenme biçimlerine bakacak olursak bir kaç başlık altında değerlendirebiliriz. İlişkilendiğimiz kişileri ne kadar tanıdığımıza veya sınırlarımıza ne kadar girmesine izin verdiğimize göre konumları değişebilmektedir.
Kişilerarası ilişkilenme biçimleri nelerdir?
Kişilerarası ilişkiler hayatımızın büyük ve önemli bir bölümünü oluşturur. Bu ilişkiler, yakın ilişkilerden samimi ilişkilere kadar uzayabilen, karmaşık bir süreçtir. İlişkinin doğası ne olursa olsun, farklı ilişki türleri hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için çok önemli olan sosyal destek ağını oluşturmaya yardımcı olur.
Bu ilişkileri daha iyi anlamak ve doğru bir şekilde tartışmak için, bir kişinin sahip olabileceği farklı ilişki türleri hakkında daha fazla bilgi edinmek yardımcı olabilir.
İlişkiler tipik olarak birkaç farklı kategori altında toplanır ve bunlar biribiriyle örtüşebilir. Bunlar; Aile (seçilmiş aile) ilişkileri, dostluklar, tanıdıklıklar, romantik ilişkiler, cinsel ilişkiler, iş ilişkileri ve durumsal ilişkilerdir.
İlişkilerin biçiminden bağımsız kişilerarası iletişimlerin güvenli bir şekilde; ayrımcılıktan uzak, düşmanca tutum veya söylemlerin olmadığı, şiddetten arınmış, eşitlikçi; kişilerin fiziksel, duygusal ve entelektüel olarak güvende hissettiği bir şekilde deneyimlenmesi kişilerin iyilik hali açısından oldukça önemlidir.
Nasıl ilişkileniriz?
Farklı insanlarla farklı ilişkiler geliştirilebilir veya belli bir süreç içerisinde ilişki dinamiğini değiştirebilirsiniz. Tüm bunlar ilişkilerin çeşitliliğini gösterir. Kiminle ilişki kurmak istediğimizi ve kiminle nasıl bir ilişki içinde olmak istediğimizi seçebiliriz, yani en temelde ilişkilerimizi seçme hakkımız vardır. Bazen de biriyle arkadaş olmak isteyebilir, duygusal bi ilişkilenme veya cinsel bir ilişkilenme içerisinde olmayı isteyebiliriz. Bazen de ilişkilenmek istediğimiz kişiler beklediğimiz ilişkiyi sağlayamayabilir veya istemeyebilirler. Aynı zamanda mevcut ilişkilerin içerisinden de iyi hissetmedikleri, istemedikleri ve/veya sınır çizmek istedikleri için çıkabilirler. Bunlar doğaldır. Kişiler ilişkiler geliştirmeye zorlanamayacağı gibi aynı zamanda ilişkilenmek istemediğinde suçlu hissettirilmemelidir. İlişki içerisinde olacak kişilerin, istemedikleri konularda “hayır” deme hakları vardır. Bunun için bir ilişkiden beklentilerimizi ve isteklerimizi düşünmek iyi olabilir. Kişilerin ilişki biçimden bağımsız olarak her ilişki türünde kendilerinin sevdiği, istediği ve iyi hissettiren deneyimler yaşamaya hakkı vardır. Kişilerin kendi isteklerini ihtiyaçlarını, inançlarını, düşüncelerini, beğenilerini fark etmesi ve bunları ifade edebilmesi önemlidir.
İlişkilenmelerimizi nasıl güvenli bir şekilde inşa ederiz?
İlişkileri güvenli bir şekilde inşa edebilmek için öncelikle; ilişkilerde neler istediğimizin veya neler istemediğimizin kararını verdiğimiz bir adımla başlamak önemli olabilir. Buna yönelik, kişilerin kendini gözettiği ve kendine vakit ayırdığı zamanların olması, kendisi ile iletişim kurabilmesi de önemlidir. Bu, başkası/larının mutluluğundan daha çok kendi mutluluğunun sorumluluğunu alabiliyor olmaktır. Kişiler kendi istedikleri ve sevdikleri şeyleri yaparak, arkadaşlarından, hayallerinden, hobilerinden ödün vermek zorunda bırakılmadığı ilişkiler içerisinde güvenli bir şekilde konumlanabilmelidir.
Bununla beraber, bir ilişki içerisinde kişilerin kendi isteklerinin, ihtiyaçlarının, inançlarının, düşüncelerinin, beğenilerinin farkında olarak ifade edebileceği, suçlu hissetmeden “hayır” diyebileceği alanların olması/oluşturulması önemlidir. Öznelerden herhangi birinin, zorunluluktan ve/veya karşındaki kişi/leri memnun etmek için değil, kendi isteğiyle “evet” diyebilmesi ilişkilenmenlerin güvenli bir temelde oluşması için önemlidir. Özellikle çatışma veya fikir ayrılıklarının olduğu süreçlerde partnerlerin her birinin duyguları ifade ederken kişilerin kendini güvende hissedebilmesi için güvenli alanlara ihtiyaç vardır. Duymanın/duyulmanın zor olduğu anlar da olabilir. Bu gibi anlarda da güvenli alanın korunması ilişki içindeki kişileri korumak adına kritik olabilir.
En temelinde kişilerarası iletişimde öznelerin hissettikleri ve yaptıkları arasında çelişki yaşamıyor ve bunun için kötü hissetmiyor olması gerekir. Aynı zamanda kişilerarası iletişimlerin güvenli olabilmesi için bir diğer önemli başlık ise eşit ilişkilenmektir. Kişilerarası iletişimde, kişiler eşit bir şekilde düşüncelerini, duygularını herhangi bir baskı mekanizması olmadan ifade edilmeli, bununla beraber kendi düşünce ve duygularında veya hedeflerine ulaşmada desteklenebilmelidir.
Son yıllarda, sinirbilim alanında giderek artan araştırmalar, insan etkileşiminin veya etkileşim eksikliğinin ve güvenli olmayan ilişkilerin, beyin işleyişinde iyi ve kötü yönde önemli değişikliklere yol açtığını göstermiştir. Güvenli ilişkilerin eksikliğini hissettiğimizden, daha dürtüsel, daha endişeli ve duygusal olarak daha az dirençli hale geliriz. Bu duygusal sonuçlar ise daha az dirençli olma halimizin fiziksel alana yayılmasına neden olabilir. Güvenli olmayan veya güvenli hissettirmeyen ilişkiler kişilerin esenliğine dolayısıyla, fiziksel, psikolojik ve sosyal iyilik hallerine zarar verebilir.
İlişkilenmeler birçok duyguyu, saygıyı, eğlenceyi, dürüstlüğü, güveni, sevgiyi, uzlaşmayı, önemsemeyi, dinlemeyi, anlamayı, empati kurabilmeyi, paylaşmayı, dostluğu barındırabilmeli ve en temelinde dahil olan kişilerin güvenliğini sağlayabilmeli ve iyilik halini koruyabilmelidir.
- Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (ÇŞMD) (2018), Gençlerle Güvenli Cinsellik Üzerine Çalışmak:
https://cinselsiddetlemucadele.org/wp-content/uploads/2018/06/NVNY_gencler_kitap_web.pdf
- Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (ÇŞMD) (2020), Gençlerle Güvenli Cinsellik Üzerine Çalışmak:
https://cinselsiddetlemucadele.org/wp-content/uploads/2021/01/nvny_Uygulama_Kitabi_Arastirma_Raporu.pdf
- Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (ÇŞMD) (2018), Flört Şiddeti Konusunda Lise Gençlerinin Çözüm Öneriler:
https://cinselsiddetlemucadele.org/wp-content/uploads/2018/09/NVNY-EEP-Genclerin-Cozum-Onerileri.pdf
- Family Planning (NZ) (2010), Safe Relationships, Safer Sex:
https://www.familyplanning.org.nz/media/303755/booklet-safe-relationships-safer-sex-2010.pdf
- Haupert ML, Gesselman AN, Moors AC, Fisher HE, Garcia JR. Prevalence of experiences with consensual nonmonogamous relationships: Findings from two national samples of single Americans. J Sex Marital Ther. 2017;43(5):424-440. doi:10.1080/0092623X.2016.1178675
- Birditt KS, Newton NJ, Cranford JA, Ryan LH. Stress and negative relationship quality among older couples: Implications for blood pressure