Blog

İsteğe Bağlı Kürtaj: Kadınların deneyimleri bize neler söylüyor?

İsteğe bağlı güvenli düşük, yaygın olarak kullanımıyla kürtaj, istenmeyen bir gebeliğin çeşitli yöntemlerle güvenli bir şekilde sonlandırılması anlamına gelir.

Türkiye’de doğum ve kürtaj hakları yasal olarak 1983’te (2827 sayılı) Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile güvence altına alınmıştır. Bu kanun çerçevesinde; Türkiye’de, 10. haftanın sonuna kadar, bekar kadınlar için eş izni gerekmeksizin, evli kadınlar için eş izni istenerek, 18 yaşından küçük olması halindeyse veli veya vasisinin de rızasını aranma şartıyla cerrahi kürtaj yasaldır. Ancak yasal olmasına rağmen kürtaja erişim gün geçtikçe daha da zorlaşmaktadır.

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından 2016 ve 2020 yıllarında yapılan araştırmalara göre kadın doğum bölümü bulunan devlet hastanelerinde isteğe bağlı kürtaj yapan hastanelerin oranı 4 sene içinde %8’den %3’e  düşmüştür. 2020’deki Türkiye’deki Kamu Hastanelerinde Kürtaj Hizmetleri araştırmasına göre; Türkiye’deki 295 kamu hastanesi ile görüşülmüş ve yalnızca 10 tanesinde isteğe bağlı güvenli düşük hizmetinin verildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de özel hastaneler ve klinikler dışında güvenli bir şekilde kürtaj olmak neredeyse imkansız hale gelmektedir. Yasal olmasına rağmen, kamu hastanelerinde kürtaja erişemeyen kadınlar, özel hastanelerde ve kliniklerde yüksek ücretler karşılığında veya güvensiz koşullar altında kürtaj yaptırmak zorunda bırakılmaktadır. Ancak isteğe bağlı güvenli düşük (kürtaj) hizmetine erişim kadınlar için oldukça önemlidir. İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi kapsamındaki konulara dair bilgi ve hizmetlere erişmek, kişilerin güçlenmesinde, bedensel ve psikososyal iyilik hallerinin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Güvenli kürtaja erişememe, kişilerin güvensiz yolların tercih etme zorunda bırakılmasına neden olmaktadır. Güvenli olmayan kürtaj; kişilerin yaşamını riske attığı gibi, fiziksel ve ruhsal bütünlükte de kalıcı izler bırakabilmektedir. Yoğun kanama nedeniyle yaşam kaybı, rahim ağzının yırtılması, kısırlık, suçluluk duygusu bunlardan bazılarıdır.

Güvenli olmayan kürtaj, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “istenmeyen gebeliğin gerekli becerilerden yoksun kişiler tarafından ya da asgari tıbbi standardın bulunmadığı bir ortamda sonlandırılması veya her ikisi” olarak tanımlanır.

Hizmete erişimdeki engeller kadınların güvensiz koşullarla karşı karşıya kalmasına sebep olmaktadır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun 2022 raporuna göre; istenmeyen gebeliklerin kürtajla sonuçlanma oranı yaklaşık olarak %60’tır. İstenmeyen gebeliklerin kürtajla sonuçlanma oranı bu kadar yüksekken dikkat çekici ve önemli bir nokta da gerçekleşen kürtajların büyük çoğunluğunun erişim sıkıntısı sebebiyle güvenli olmayan koşullarda gerçekleşiyor olmasıdır.

Bir kadın gebeliğini neden sonlandırmak ister?

Kişiler pek çok sebeple bir gebeliği sonlandırmak isteyebilirler. Nedeni ne olursa olsun kişiler hazır hissetmediği ve devam ettirmek istemediği gebelikleri sonlandırma hakkına sahiptir.

Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin kadınların kürtaj deneyimlerini nasıl yaşadıklarını ve bunun sonuçlarıyla nasıl başa çıktıklarını ele alan raporu; kadınların kürtaj deneyimlerine dair önemli bir tablo ortaya koymaktadır. Raporda, evli olmak, eşle arasının iyi olmaması, cinsel şiddet sonrası gebelik, ekonomik nedenler, çocuk istememek, hazır olmamak kadınların beyan ettiği kürtaj olma nedenleri olarak sıralanmaktadır.

Rapordaki katılımcıların beyanları oldukça dikkat çekicidir.

“Birçok sebebi vardır. Mesela atıyorum çok içkici bir kocası vardır, eve bakmıyordur. Zaten sıkıntılar yaşıyordur. Böyle bir ev ortamına kadın çocuk getirmek istemez dünyaya. Kendisi zaten yeterince zulüm görüyordur, dünyaya getirmek istemez. İstemediği bir hamilelik olmuştur. Bekar bir kadın diye baktığında ya da evli bir kadın diye bak, hiç fark etmez. Kendi isteği dışında gerçekleşmiştir ve olumsuz şartlarda gerçekleşmiştir o hamilelik. O zaman evet, [hamileliğini sonlandırmak] ister. (MK 13, 50)”

Kişilerin kürtaj kararını vermelerinde pek çok faktörün etkili olduğu ortadadır. Kişilerin kendi bedenleri ile ilgili kontrollerinin olması oldukça önemlidir çünkü gebelik kadınların hayatlarının her alanını etkilemektedir. Gebeliğin öğrenilmesinden gebeliği istememe ve gebeliği sonlandırma aşamasına kadar kadınlar farklı düzeylerde engellere maruz kalmaktadır. Gebe kalma ve gebeliği devam ettirme kararının kadınların kontrolünde olması, bu karar sürecinde doğru bilgiye, kapsayıcı hizmetlere ve araçlara erişebilmeleri özgür ve bilinçli karar alınmasında gereklidir.

Peki isteğe bağlı güvenli düşük hizmetine erişim hakkı ne ifade ediyor?

Cinsel haklar, kişinin kendi bedeni hakkında, cinsel sağlığa ilişkin tüm konularda şiddet, zorlama ve ayrımcılığa maruz kalmadan, özgür ve sorumlu kararlar verme ve seçimler yapma hakkını içerir. Dünya Cinsel Sağlık Örgütü’nün (WAS) Cinsel Haklar Bildirgesi’ne göre cinsel haklar; uluslararası ve bölgesel insan hakları belgeleri, ulusal anayasalar ve kanunlar, insan hakları standartları ve ilkeleri tarafından da kabul edilen Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ndeki insan haklarına ve bunlara ilişkin bilimsel bilgilere dayanır. Yalnızca istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması noktasında değil, tüm cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerini gündemleştirmek ve erişimin yaygınlaştırılması kadınların cinsel hakları kapsamına girmektedir. Kürtaj hakkına güvenli erişimin sağlanması, hizmetin yaygın ve insan onuruna yakışan şekilde verilmesi, kadınların özgür bireyler olarak toplumsal hayatta yer alabilmelerinin temelinde durmaktadır. Küçük yaşlardan itibaren yaşa uygun, kapsamlı cinsellik eğitimlerine erişimin sağlanması hem toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması hem de bilgiye erişimin sağlanması için önemli ve gereklidir.

Kadınları kürtaja götüren süreç çok faktörlü bir süreçtir ve pek çok gerekçeyi ve duyguyu içerebilir. Kürtaja karar vermek, zorla kürtaj olmak, zorlanmak, istenmeyen ya da isteyerek kürtaj olmak gibi durumlar pek çok faktöre işaret edebilir. Kürtajın sebebi ne olursa olsun kadınlar bu süreçte çeşitli engellemeler ve zorluklar yaşayabilmektedir. Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin raporuna göre de kadınların çoğu sağlık hizmetine erişimde bedenlerine, kararlarına ve mahremiyetlerine saygı gösterilmediğini ifade etmektedir. Mahremiyete saygılı, yargılanmanın olmadığı, bilgilendirmenin doğru yapıldığı, ilgili sağlık hizmetlerine erişimde sorunlar vardır.

Raporda kadınların da vurguladığı gibi kürtaj kararı kadının kararıdır. Ancak pek çok farklı sebeple kürtaja erişen/erişmek isteyen kadın engellerle karşılaşabilmektedir. Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin kadınların beden, cinsellik, doğum ve kürtaj konusundaki deneyim, algı ve duygu dünyalarını ön plana çıkarmak hem de Türkiye’de yasal ama erişilebilir olmayan kürtaj hakkını savunmak ve etkili feminist yöntemlerle mücadele ve savunuculuk stratejileri belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği araştırma çalışmasının raporuna buradan erişebilirsiniz.

Paylaş:

Facebook
Twitter
WhatsApp

Benzer Yazılar